Hafta sonunda İstanbul’da yapılan Erzurum Tanıtım Günleri’ndeydim. Erzurum Konfederasyonu (ERKON) tarafından düzenlenen etkinlik başından sonuna kadar ülke gündemini meşgul edecek olaylara sahne oldu.
Eski başbakanlardan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun “davet” üzerine gelmek istediği etkinliğe gelmesinin “devlet adamı” rolündeki Erzurum Valisi Okay Memiş tarafından “siyasi” bir düşünceyle engellenmesi hiç hoş olmadı…
Son günlerde “siyaset adamı” gibi davranmaya başlayan Vali Bey’in yeniden “devlet adamı” gibi hareket etmesinde fayda var…
ERKON yöneticilerine sordum, “Organizasyon için izin talep ettiğinizde size böyle bir hassasiyetten bahsedildi mi?” diye…
Cevap, “Kesinlikle hayır. Kimleri davet edeceğimizi bile sormadılar. Biz de olması gerektiği gibi tüm siyasi partilerin liderlerini de davet ettik. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de katılacaktı ama son anda vazgeçti. Ahmet Davutoğlu ise geleceğini bildirdi ama sonrası malumunuz” oldu…
Dolayısıyla ERKON’un bu işte bir kusuru olmadığını anlayabiliyoruz…
Haliyle, İYİ Parti Erzurum Milletvekili Naci Cinisli’nin “Erzurumlular adına Sayın Davutoğlu’ndan özür diliyorum” ifadesi de boşa düşmüş oluyor…
Zira ayıbı yapanın Erzurumlular değil, Giresunlu Erzurum Valisi olduğu net bir şekilde anlaşılıyor…
Açılışında yaşanan bu ayıp, ülke gündeminde çokça konuşuldu…
Ancak açılışta yaşananlar bununla sınırlı kalmadı…
Mikrofonu eline alan konuşmacıların tamamının “siyaset” yapması da, Erzurum Tanıtım Günleri’nin amacına uygun olmadı…
Zira, siyaset yapmanın yeri orası değildi…
Davetlilerin hepsi de bu durumu eleştirdi, ayıpladı…
Erzurumspor FK Başkanı Ahmet Dal’a protokolde yer ayrılmaması da ciddi bir yanlıştı…
ERKON yöneticileri bu durumu da, “Ahmet Bey’e yer ayrılmıştı ancak Ahmet Davutoğlu ile ilgili yaşanan gerilim esnasında ortalık karıştı ve bu esnada protokoldeki koltuklara da birileri oturdu. Kendisinden de özür diledik, hatta yerine oturan kişiyi kaldırmak istedik Ahmet bey müsaade etmedi” cevabını verdiler.
Peki ya sonrası…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Maltepe Meydanı’nda oluşturulan alan her şeyden önce derli toplu, insanların rahatça gezebileceği şekilde dizayn edilmiş…
Stantlar belli bir disiplin içerisinde yapılmış, stant tabelaları da tek elden çıkarılmış…
Konserler için kurulan sahne de dahil olmak üzere verilen hiçbir hizmetten İstanbul Büyükşehir Belediyesi tek kuruş ücret talep etmemiş ERKON’dan…
Her şey güzel, peki ya organizasyon?
İşte orada bazı sıkıntılar görmedim değil…
Aynı anda dışarıda konser, kültür çadırında panel düzenlemek, davul zurna çaldırmak inanılmaz bir gürültü kirliliğine neden oldu…
Ne sahnedeki sanatçıyı dinleyebiliyorsunuz ne de kültür çadırında düzenlenen panelde kimin ne konuştuğunu anlayabiliyorsunuz ne de ağız tadıyla etkinlik alanını gezebiliyorsunuz…
Tam bir keşmekeş…
Bunların üstüne bir de sanatçı seçimindeki yanlışlıkları eklersek…
STK’lar ve belediyelerin stantlarını tek tek gezdim…
Açık ara etkinliğe en iyi hazırlanan ve en renkli stant olarak ön plana çıkan Pasinler Belediyesi’ydi…
Kadayıf dökümünden, kartoldan (patates) lahanasına kadar her şey düşünülmüştü…
Bunların üstüne bir de Belediye Başkanı Ahmet Dölekli’nin renkli ve sıcak kişiliği, misafirperver tavrı eklenince, herkesin ilk durağı Pasinler Belediyesi’nin standı oldu..
Sonrasında Erzurum Valiliği’nin standındaki Oltu taşı reyonu da “en popüler” yerdi…
Yakutiye Belediyesi’nin stant görevlilerinin sıcaklığı da, standa uğrayan vatandaşlara dağıttıkları promosyonlar da yüzlerde gülümsemeye neden oluyordu…
Kitapsarayı’nın standındaki “vefa bölümü”nde aramızdan ayrılan değerlerimizin tek tek fotoğraflarının konulması da alkışlık bir hareketti…
Kültür Çadırı’nda gözlerim şehrimizin yetiştirdiği önemli bir değer olan rahmetli İbrahim Erkal’ı aradı ve fakat bulamadı!
Geçmiş yıllarda yapılan etkinliklerde İbrahim Erkal için “özel bir bölüm” yapan ERKON’un bu yıl “es” geçmesini doğru bulmadığımı ifade etmek isterim…
Yemek ve gıda çadırlarındaki fiyat pahalılığı da davetlilerin ortak eleştirisiydi.. Firma sahipleri ERKON’un yüksek fiyattan stant kiralaması nedeniyle fiyatları artırmak zorunda kaldıklarını söyleseler de, bu durumun hoş olmadığını belirtmek isterim…
ERKON Başkanı Mustafa Macit ile yöneticiler Osman Nuri Toraman ve Recai Acar organizasyonun başarılı olması için yoğun çaba sarf ettiler. Her yere yetişmeye çalıştı adeta hiç oturmadılar…
Ancak ERKON’un sadece 3 yöneticisi mi var, diğerleri neredeydi, bilemiyorum…
3 gün boyunca benim sahada gördüğüm, herkesle ilgilenen, koşturan bu 3 isimdi…
Meslektaşım ve ortağım Sinan Özçaylak ile çok önceden planlanmış program nedeniyle İstanbul’daydık.
Tanıtım günleri de bu programlarımıza denk geldi ve gittik izledik…
Bakmayın öyle “rezil olduk” diye yazan çizenlere…
Ortada öyle “rezil” olunacak kadar vahim hatalar yoktu…
Bu arkadaşların derdi, davet edilmemek, çok net…
Davet edilmiş olsalar, “yüzyılın en güzel etkinliği” diyecekleri programa, şimdi çamur atıyorlar…
Hatta, şurada sıraladığım eleştirilere katılmadıklarını belirtip, güzellemeler bile yaparlardı!
Evet organizasyonda hatalar, eksiklikler vardı ve bunları kendimce dile getirdim zaten…
Ama, etkinliğe katılan bir esnafın adının “Kor Gala” olmasından yola çıkarak, “Erzurum’u rezil ettiler” demek kadar saçma bir eleştiri de olamaz…
Son olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin etkinlik alanındaki reklamları ve her yere logosunu koymasına yönelik eleştirilerini de yersiz buluyorum…
Tamamen ücretsiz hizmet veren İBB’nin reklamları da logosu da rahatsız edici boyutta değildi...
En azından beni rahatsız etmedi…
Çünkü İBB’de benim ülkemin resmi bir kurumu…
Hatta görmedim, fark etmedim bile diyebilirim…
Çünkü ben orada “siyasi pencere”den hiç bakmadım…
Dolayısıyla “siyasi pencere”den bakanlar için rahatsız edici olmuş olabilir, saygı duyarım…
Ancak, İBB yönetimi, iktidardan olmuş olsaydı, bu rahatsızlık yine olacak mıydı sorusu da aklıma gelmiyor değil…