KADİR SABUNCUOĞLU YAZDI...
Prof. Dr. Yaşar Sütbeyaz ile tanışıklığımız çok eskilere dayanıyor.
O dönemler ortak sevdamız futboldu.
Yazları Hasankale’ye gelir çadır kurarlardı.
O Doğuspor'da biz de Pasinler Gençlik Spor takımlarında top koşturduk.
Hürriyet Haber Ajansı Erzurum Bürosunda gazeteciliğe girdiğim yıl Sütbeyaz da asistanlığa başlamıştı.
İsmi Erzurum Lisesi’nin son kuşak başarılılar listesinde yer alıyordu.
Sanıyorum o dönemden sonra asırlık Erzurum Lisesi, kan kaybetti.
Organik kimya dalında başarılı bir bilim adamı olarak tanınıyordu.
Prof. Dr. Erol Oral'ın Rektörlüğü döneminde Ağrı Eğitim Fakültesi Dekanlığı yaparak yöneticiliğe ısındı.
Fakültede sıkıntılı bir dönemde, düzeni sağlamak için 3 yıl boyunca Erzurum'dan Ağrı'ya taşındı.
Atatürk Üniversitesi Fen- Edebiyat Fakültesine Dekan olarak atanınca rahatladı.
Daha sonra rektörlük seçimlerine girerek kazanmakla kalmadı, "Prof. Dr. Oral'dan sonra rektörlük yapmak zor" diyenleri de yanılttı.
SEKİZ YIL ŞANTİYE MÜHENDİSİ GİBİ ÇALIŞTI
Rektörlüğü döneminde, bir şantiye mühendisi titizliği ile Atatürk Üniversitesinin tüm eksiklerini gidermeye özen gösterdi.
Sabahın erken saatlerinden gece geç vakitlere kadar Atatürk Üniversitesi’nin ağacına, yeşiline, yoluna emek verdi.
Üniversiteye müthiş bir heyecan getirdi ve hem bilimsel çalışma hem de fiziki açıdan büyümeyi sağladı.
Dünya Üniversiteler Kış Oyunlarını ilk o hayal etti ve Erzurum'a kazandırılmasında o dönem Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler ve Vali Celalettin Güvenç ile birlikte pay sahibi oldu.
Sütbeyaz, Kış Oyunları ile ilgili tesislerin Atatürk Üniversitesi yerleşkesi içinde kurulacak Olimpiyat Köyü'ne yapılmasını istedi.
Ancak siyasi irade destek olmadığı için tesislerin her biri ayrı bir yere kaydırıldı.
ATA BOTANİK PARKI ERZURUM VE ATATÜRK ÜNİVERSİTESİNE HEDİYE ETTİ
Erzurum- Erzincan karayolunun başlangıç noktasındaki Atatürk Üniversitesi kavşağından başlayan araziye dünyanın en yüksek rakımlı yedinci parkını kurdu.
Ve Ata Botanik Park sayesinde 350 dönüm ağaçlı alan, pusuda bekleyen rantçıların elinden kurtarıldı.
Ayrıca Doğu Anadolu'ya has özel bitki ve ağaçları, kuş, böcek, çiçekler Ata botanik parkta koruma altına alındı.
Onun döneminde Atatürk Üniversitesini bilimsel çalışmalar sıralamasında üst lige çıktı.
Aydın Doğan Vakfı’nın Atatürk Üniversitesi yerleşkesine bir ilköğretim okulu yaptırmasını sağladı.
Üniversiteye beş yıldızlı otel niteliğinde yeni bir konukevi yaptırdı.
Bowling salonu gibi sosyal nitelikli yerlerin sayısını artırdı.
Futboldan gelen bir bilim adamı ve yönetici olarak, Erzurumspor'a maddi, manevi destek konusunda hiçbir şey esirgemedi.
Özverili çalışmasıyla Atatürk Üniversitesi’nin en başarılı rektörleri arasına girdi.
Sekiz yıllık dönemini 6 Ağustos 2008'de tamamladı ve bir farkındalık daha göstererek görevinden sonra Erzurum'dan ayrılmak yerine fakültesine döndü.
KÖŞK'ÜN YAYLASINDA YAŞANAN MUTLULUK
Prof. Dr. Yaşar Sütbeyaz’ın rektörlüğü döneminde, bir pazar günü Palandökenspor'un sol beki olan Durali Gökkaya'nın Köşk Köyünde buluştuk.
Sevgili Durali, her zaman olduğu gibi bahçede çardağın altında çok zengin bir kahvaltı hazırlamıştı.
Dönemin Er- Vak Başkanı Avukat Necati Bölükbaşı, Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mükerrem Kaya ile gazeteci arkadaşım Öztürk Akkök hatırlayabildiğim isimler.
Kahvaltıdan sonra arabalarla Köşk Köyü'nün arkasındaki yaylaya çıktık.
Gözlerimize inanamadık, hepimiz şaşkınız.
Yayla çam ağaçları ile kaplı, diğer tarafta da büyükçe bir gölet var.
O gölet çevreye hayat vermiş.
Göleti besleyen derelerden birine tankla getirilen alabalık yavruları bırakılacak.
Necati ağabey ve Yaşar hocanın o anki mutluluğu görülmeye değerdi.
Gölete yüzlerce alabalık yavrusu akıtılırken aslında hepimiz çocuklar gibi şendik.
İL GENEL MECLİSİNDE 'TÜRBAN' KONUSUNU ANLATINCA ÜYELER 'HELALLIK' İSTEDİ
Atatürk Üniversitesi Rektörü olduğu dönemde en çok tartışılan tek konu vardı.
O da 'türban’dı.
Türban konusunda emekli öğretmen ve o dönem İl Genel Meclisi üyesi ve Milli Eğitim Komisyonu Başkanı İhsan Akan'ın anekdotu paylaşılmaya değer:
"Yıl 2007 üniversitede ve şehirde türban düşmanı, Ergenekoncu Rektör kampanyası başlattılar.
Ben de il genel meclis üyesi ve Milli eğitim komisyon başkanıyım (MHP).
Sayın Rektör Yaşar Sütbeyaz'ı İl Genel meclisine davet ettik.
Kabul etti ve oturum 3 saatten fazla sürdü.
Rektör Bey uzun bir konuşma yaptı.
Sonra sorulara geçildi.
Bütün merak edilen sorulara açık ve net cevap verdi.
Mecliste 58 üyeden sadece 8'i AKP'li değildi.
Hepsi kuyruğa girdi, tebrik etti ve helallik istedi.
Ortak söz şöyleydi:
- Biz böyle bilmiyorduk...”
HİKMET HOCA, GİDER AYAK BİR GERÇEĞİ DİLE GETİRDİ
Elli dokuz yaşındaki Atatürk Üniversitesine kırk yıl hizmet eden ve bir döneme damga vuran Prof. Dr. Yaşar Sütbeyaz, yakalandığı amansız hastalık nedeniyle aramızdan erken ayrıldı.
Yaşar Sütbeyaz hoca, dün Atatürk Üniversitesine ve Erzurum'a veda etti.
Görevi devrettiği Rektör Prof. Dr. Hikmet Koçak ise o veda töreninde önemli bir gerçeği açıkladı:
“Her ‘lider tüm şartlar ne olursa olsun gemisini sahile çıkaran kişidir' derler. Yaşar hoca 28 Şubat sürecinde kendini siper ederek hem üniversiteyi hem de Erzurum'u korudu."
Şimdi bize de ‘Allah rahmet eylesin ve mekanı cennet olsun’ demek düşer.