AİHM Büyük dairesi HDP’lı eski eş başkan Selahattin DEMİRTAŞ’ın Tutuklu bulunduğu Cezaevinden hemen salınması kararını almış.
Bana göre bu karar 2023 Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde Zillet ittifakının ve diğer bileşenlerinin Cumhur İttifakı Adayı ve Mevcut Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN’ın Kazanmasını engellemek adına yapılan çalışmanın safhalarından en önemlisi.
Hesap şu; Cumhurbaşkanlığı seçimi ilk turunda HDP seçmenini ürkütmemek adına Demirtaş güzellemeleri yaparak HDP seçmenine şirin görünmek ve seçime kendi adayları ile katılıp seçimi ikinci tura bıraktırarak ikinci turda da HDP seçmeninin de desteği ile Zillet ittifakının adayını kazandırmak.Bu planı son yerel seçimlerde uygulayıp bir nevi başardılar da.İstanbul,Ankara,Adana,İzmir gibi Büyükşehirlerde HDP ve İP aday çıkarmadı ve CHP’ nin adaylarını destekleyerek buralarda Belediye başkanlıklarını kazandılar.İP her ne kadar da biz HDP le birlikte hareket etmedik dese de HDP nin desteklediği CHP’ yi destekleyerek kazanan adayın sağ koluna İP sol koluna da HDP omuz vererek birlikte bir iş başardılar.
Şimdi hafızlarımızı birkaç ay öncesine geri sararak gelişmeleri hatırlayalım;
CHP-İP-HDP-SP’ nin ortak hareket ederek gizli Anayasa çalışması yapıp hazırladıkları taslağın ifşa olması ve Kamuoyunda büyük bir tepki ile karşılanması ,akabinde Bülent ARINÇ’ ın durup dururken Demirtaş’ ın kitabından,tutukuluğundan,yargılanmasından bahsederek subliminal mesajlarla gündemi değiştirmesi,CHP’nin müstemleke meraklısı milletvekillerinin ABD’ nin yeni Başkanı BİDEN’ e Ülkemizi şikayet ederek destek dilenmeleri ve Osman Kavala’nın salıverilmesi için kamuoyu oluşturulma çabaları.
AİHM’ in skandal ötesi ve küstah kararını açıklamasının ardından FETÖ,PKK,HDP gibi bilumum Türkiye düşmanları aynı anda hemen yazılı,sosyal ve görsel medyada Demirtaş serbest bırakılsın diye tezvirata başladılar.HDP ve Demirtaş bu karara gizli ve açık ortaklarından destek isteyince ;CHP Genel Başkanı Kemal KILIÇDAROĞLU AİHM'nin kararıyla ilgili, “AİHM bir karar verir, bu karara herkesin uyması lazım. Selahattin Demirtaş'la ilgili AİHM karar verdi. Cumhurbaşkanı ERDOĞAN ın bu karar ile ilgili dün yaptığı konuşmayı kast ederek ; ‘efendim ben o karara uymam’ diyorlar. Ama unutulmaması gereken bir şey var. Burası MustafaKemal ve arkadaşlarının kurduğu bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir, sana pabuç bırakmaz” dedi.
CHP Antalya Milletvekili Turan Aydoğan ise TBMM Genel Kurulu’nda kürsüye yumruğunu vura vura yaptığı konuşmada Demirtaş hakkında AİHM’ nin verdiği tartışmalı kararı savunarak; Hadi uygulamayın da görelim.Açlıktan ölürsünüz,köpeksiz köyde değneksiz dolaşamazsınız skandal ifadelerini fütursuzca kullanarak CHP’ nin kurumsal desteğini bir adım daha ileri götürdü.
Eeee Ortakları CHP böyle canhıraş savunur da İP geri dururmu ? Durmadı da İP Genel Başkan yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu Habertürk ekranında Hülya Hökenek’in Enine boyuna programındaSelahattin Demirtaş’ın AİHM kararını yorumlarken şöyle söylüyordu“Selahattin Demirtaş benim vicdanımda mahkum olmuştur ama Türk mahkemelerinin üzerine böyle bir leke düşmemelidir. Biz hukuk tanımaz, hukuk saymaz, uluslararası anlaşmalara itibar etmez, kafasına göre davranır, keyfine göre konuşur bir ülke imajının içerisine düşmemeliyiz. Böyle bir şeyi hak etmiyoruz. Dolayısıyla mahkemelerin kararlarına saygı duymak lazım. Türklerin en şöhretli tarafları, adil mahkemeler olduğu gerçeğini dünyaya gösterebildikleri zamanlardır.” İP Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Bahadır Erdem ise katıldığı bir televizyon programında Selahattin Demirtaş’ın tahliye edilmesi gerektiğini savunuyordu. AİHM kararının uygulanması gerektiğini ifade eden Erdem, “Ahde vefa ilkesinin bir gereği verdiğiniz taahhüdü yerine getirmektir. Hukuk devleti olarak bu karara uymak durumundasınız” dedi.
İP’in yetkili ağızlarının açıklamalarının Hemen akabinde iddialı oldukları Muhafazakar’ lıktan savrula savrula yönünün artık ne olduğu belli bile olmayan SP Lideri Temel Karamollaoğlu da bir demeç patlattı ve “Avrupa Birliğinin hukuk konusundaki normlarına uymayı benimsediğimizi ilan ediyorsak ona göre tavır koyacağız. İkisi bir arada yürümüyor. Hem 'Avrupa'yla birlikte yürüyeceğiz' diyeceğiz öbür taraftan da AB'nin belli kurumlarının aldığı kararlara da itibar etmeyeceğiz. Somut deliller olduğu zaman biz suçluların gerekli cezayı görmelerini elbette destekleriz. Ama zanla verilen kararlar aslında toplumda başka yaraların açılmasına vesile olabilir." Diyerek zillet korosuna dahil olmakta gecikmedi.
GP Genel Başkanı ve Zillet ittifakının yedek kulübesinden destekçisi Ahmet Davutoğlu ise kendisine bu konu sorulduğunda ; "Bazı hukuk ilkelerinin belli isimler üzerinden tartışıldığında o hukuk ilkelerinden sapmalar yaşandığını acı bir şekilde tecrübe ederek gördüğümüz kaanatindeyim. Dolayısıyla ilkesel olarak bir şeyin kabul edilmesi lazım. Sayın Selahattin Demirtaş olur, başka isimler olur, kim olursa olsun, bir suçlamayla muhatap olmuş kişi hukuki anlamda, yargılanırken istisnai bir durum olmadığı sürece tutuklu bir şekilde yargılanmaması gerektiği kanaatindeyim. Tutuklu yargılanmaya parti olarak esastan karşıyız. Tutuklu yargılanma, yargılanma neticesinde tahliye, beraat söz konusu olsa dahi hiç tazmin edilmesi mümkün olmayan insan hakları ihlalleri doğurur." Diyerek zaten belli olanSafını iyice belirginleştirdi.
Yine Zillet İttifakının Destekçisi,içinden çıktığı partinin köstekçisi Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ise Selahattin Demirtaş’la ortak noktalarınınözgürlükler olduğunu ifade etmiş ve tutukluluğuna karşı çıkmıştı.Ali Babacan’ın Deva Partisinin Hukuk ve Adalet Politikalarından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu da AİHM büyük dairenin Demirtaş hakkındaki kararının hak ihlallerini ortaya koyduğunu belirterek, “Türkiye bu kararları uygulamak ve derhal Sayın Demirtaş'ı tahliye etmek zorundadır. AİHM kararları ulusal mevzuatımıza göre uymakla yükümlü olduğumuz bağlayıcı olan kararlardandır” dedi.
Ama bu Zillet ittifakı kadrosu ne derse desin karar ilk açıklandığında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Selahattin Demirtaş kararının siyasi olduğunu belirtti. "Esasen AİHM bizim mahkemelerimizin yerine geçecek şekilde karar veremez. Sadece burada verilen kararlar mahkemelerimizce değerlendiriliyor. AİHM bu kararı iç hukuk yolları tükenmeden alarak istisnai bir uygulama yapmıştır" "Kaldı ki biz bireysel başvuru adımını attığımız zaman Türkiye’de AYM’yi bütün yolları tüketme unsuru olarak gördük. Ondan sonra AİHM devreye girebilir, bu şekilde bu adım atıldı. Ama şimdi görüyoruz ki bütünyollar tüketilmeden AİHM bu tür kararları alma yoluna tevessületmiştir."diyerek meseleye bakış açısını ortaya koydu ve muhalefete gerekli cevabı verdi.
Bu konuda en sert tepkiyi ise MHP Lideri Dr.Devlet Bahçeli verdi. Bahçeli, HDP'nin açılmamak üzere kapatılması önerisinin arkasında olduklarını vurgulayarak, Hazine yardımlarının terör örgütüne gitmesini istemiyoruz. TBMM'de PKK’lı istemiyoruz. Teröristleri kucaklayıp TBMM'ne gelen bölücülere tahammül edemiyoruz. Biz Demirtaş’a bakınca terörist görüyoruz, bebek katilinin heykelini dikmek isteyen cani görüyoruz, 6-8 Ekim olaylarında katledilen 53 vatandaşımızın acısını görüyoruz" dedi.
Bahçeli, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) tutuklu eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş kararını da değerlendirerek, şunları kaydetti:
"AİHM'in terörist Demirtaş'ın derhal serbest bırakılmasını dayatan en son kararını tanımıyoruz, takmıyoruz, milli vicdanda hükümsüz olduğunu da buradan haykırıyoruz. Milli iradeye ve Türk mahkemelerine hakareti reddediyoruz. Hiç kimse bize masal anlatmasın. Mesela AB üyesi İspanya'da teröre bulaşmış Batasuna’ya ne yapılmışsa hukuki ve ahlaki tutarlılık gereğince Türkiye'de de aynısının yapılmasını talep ediyoruz. PKK’yı terör örgütü görmeyen AİHM iç hukuk yollarının tükenmesini beklemeden önyargı ve çifte standartla hareket etmiştir. Mezkur karar esastan da, usulden de sakattır, evrensel hukuk kurallarına aykırıdır. Nitekim İspanya’da ETA terör örgütünün destekçisi parti hakkında verdiği kararla bütünüyle ters düşmüştür. Avrupa’ya gelince hukuk diyenler, bize gelince terörist hukuku icat etmişlerdir. Biz HDP kapatılsın derken haklıyız, halkın tercümanıyız."
Yani siz zillet ittifakı olarak ;Ulusal Çıkarlar doğrultusunda hareket etmediğinizi bir kez daha kamuoyuna deklare ederken,utanmadan,sıkılmadan insanların gözünün içine baka baka “Başkan aponun heykelini dikeceğiz heykelini “diyerek terörist başına ve PKK ya bağlılığını her platformda ifade eden ve bundan da gurur duyan Selahattin Demirtaş’a terörist demekte imtina ediyorsunuz ama Bizler göğsümüzü gere gere Selahattin Demirtaş teröristtir diyoruz.Ve bu yüzden de size ZİLLET İTTİFAKI demeye devam edeceğiz.